top of page

1. Gün

Marakeş

Sabah erken saatte Marakeş’e ulaşım sağladıktan sonra ilk işimiz tren garında bulunan bir telefoncudan 50dh karşılığında internet paketi olan bir sim kart satın almak oluyor. Böylece gezi boyunca o sim kartı kullanarak sürekli internetimizin olmasını sağlıyoruz.
 

 


Sonrasında kalacağımız yere doğru harekete geçiyoruz ve tren garından konaklayacağımız

riada yürüyerek ulaşıyoruz. Biz tam bir fiyat performans ürünü diyebileceğimiz, rahat ve temiz 

Riad Errabi'de konaklıyoruz. Odaya yerleşmeyi beklerken hemen Fas’ın meşhur nane çayı

ikramı ile karşılanıyoruz.

Odamıza yerleşip fazla vakit kaybetmeden hemen Marakeş’i keşfe çıkıyoruz.

Marakeş’te ilk durağımız Jardin Majorelle. Yani Majorelle Bahçeleri. Burası Marakeş’in Medina bölgesinin dışında yeni Marakeş bölgesinde bulunuyor. Medina’dan yaklaşık 2 km uzaklıkta ve yürüyerek 20-25 dakikada ulaşım sağlamak mümkün. 

Burası Fransız ressam Jacques Majorelle’in yapımına 1923 yılından başlayarak neredeyse 40 yılını harcadığı ve 1930’larda Fransız mimar Paul Sinior tarafından içerisine Kübist tarzda tasarlattığı villanın bulunduğu yaklaşık 1 hektarlık bir botanik bahçe.

 

Majorelle dünyanın dört bir yanından getirdiği çeşit çeşit bitkilerin karmaşık uyumu ile harika bir bahçe yaratmış. Marakeş çevresinde ve Berberi evlerinde gördüğü renkli çinilerden ilham alan koyu kobalt mavisinin özel bir tonunu bahçe içerisindeki yapılarda yoğun bir şekilde kullanmış ve bu renge adını bile vermiş; Majorelle Mavisi.  Ölmeden önce bu rengin patentini bile almış.

Majorelle uzun süre burdaki villada yaşayıp ve atölyesini de bahçenin içerisine kurmuş. Bahçenin bakım maliyetleri artınca 1947 yılında bakım masraflarını çıkarabilmek için bahçeyi belli bir giriş ücreti ile halka açmış.

 

1950 yılında eşinden ayrıldıktan sonra maddi sıkıntılar da yaşamaya başlayınca bahçe ve evi satmak zorunda kalmış. Sonrasında bahçe bir dönem bakımsız kalmış ve yıkım kararı alındığı söylentileri dolaşmaya başlayınca moda tasarımcısı Yves Saint Laurent ve sevgilisi Pierre Berge çok sevdikleri bu bahçenin yıkılmasını engellemek için 1980’li yıllarda burayı satın almıp bahçeyi ve içerisindeki binaları restore etmişler.

 

2008 yılında Yves Saint Laurent ölünce külleri bu bahçeye atılmış. Bahçe 2011’den beri Jardin Majorelle Vakfı tarafından yönetiliyor.

IMG_4703.HEIC
IMG_4680.HEIC

Günümüzde iki buçuk dönümlük bu bahçe günübilirlik ziyarete açık önemli bir kaktüs ve heykel koleksiyonuna, içerisindeki binalar ise ziyaretçilerin ilgisini çeken sergilere ev sahipliği yapıyor. Ayrıca bahçe Kuzey Afrika’ya özgü 15’ten fazla kuş çeşidine de ev sahipliği yapıyormuş.

Bahçe Ekim-Nisan aylarında her gün 08.00-17.30 saatleri arasında, Mayıs-Eylül aylarında ise 08.00-18.00 saatleri arasında açık. Bahçe’ye son giriş kapanmadan yarım saat önce yapılıyormuş. 

Giriş biletleri online olarak alınabileceği gibi kapıdan da alınabiliyor. Kapıda bilet kuyruğu olduğunu düşünürsek online alıp beklemeden giriş yapmak daha mantıklı bir seçenek. Buradan güncel giriş ücretlerini de bulabilirsiniz.

Majorelle Bahçeleri gezimizi bitirdikten sonra rotayı Medina bölgesine çeviriyoruz. Yaklaşık yarım saatlik bir yürüyüş ile Medina bölegesine ulaşıyoruz.

Medina aslında Marakeş’in eski şehir bölgesi. Medina çevresindeki 12. Yüzyılda yapılmış 19 km uzunluğundaki surlar turuncu-kırmızı kil ve tebeşirden yapılmış.

 

Bu sebeple Marakeş ‘kızıl şehir’ takma adını almış. Bu surlardan girişi sağlayan 20 tane kapı varmış.

_MG_1242.jpg
IMG_4718_edited.jpg
_MG_1245.jpg

Surlardan geçip Medina’ya ulaştıktan sonra karşımıza şehrin en büyük ve en ünlü camisi olan Koutoubia Cami çıkıyor.

 

1147 yılında başlayan cami inşaatı Berberi kral Yakup Mansur tarafından 1195 yılında tamamlanmış. Fas cami mimarisinin önemli bir örneği ve caminin minare kulesi şehrin en yüksek yapısı olduğu için Marakeş’in önemli bir simgesi olarak kabul edilmekteymiş. 

Marakeş Fas’ın en büyük geleneksel pazarlarına sahip. Marakeş pazarlarında deri, halı, metal işleri ve çanak çömlek gibi belirli temaların olduğu labirent gibi çeşitli çarşılar mevcuttur. Bu pazar yerlerine Souk deniyor. Hiçbir şey almasanız bile bu çarşıya girdiniz mi bu çarşı labirentinde kendinizi kaybolmuş gezerken buluyorsunuz. 

Bir şey almak isterseniz de satışların hemen hepsi pazarlık yöntemi ile yapıldığını unutmayın. Aslında sadece bu çarşılarda değil genel olarak Fas’ta ama en çok da Marakeş’te ciddi pazarlık kültürü mevcut.

 

Sadece çarşıdan alınanlarda değil bakkaldan alacağınız su için bile pazarlık yapmanız gerekmektedir. Fiyatlar her zaman yüksekten açılır ama pazarlıkla birçok şey yarı yarıya indirimli alınır. O yüzden pazarlık yapmayı sakın unutmayın. Evet su için bile!

IMG_4723_edited.jpg
D731F980-1BFC-415F-A3D0-42B733A1B182.JPG

Güneşi yavaştan batırdıktan sonra Marakeş'in olmazsa olmazı sadece Marakeş'in değil Afrika'nın en bilinen meydanlarından biri olan Jemaa el-Fnaa Meydanı’na gidiyoruz. Bu meydan 1985 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine girmiştir. Eski dönemlerde idamların gerçekleştiği meydan olduğu için yerel halk tarafından ‘kıyamet meydanı’ veya ‘ölülerin buluştuğu yer’ gibi isimlerle anılmaktaymış.

 

Gündüz gezerken de bu meydandan geçmiştik ancak gündüzü ile akşamının kesinlikle ayrı ayrı görülmesi gerekiyor. Meydan akşamları bambaşka bir hale bürünüyor. Havanın kararmaya başlaması ile bir anda seyyar lokantalar kurulmaya başlıyor ve meydan resmen açık hava restoranına dönüşüyor.

 

Meydan restoranlar haricinde oyunlar oynatanlar, çeşitli gösteriler yapan sihirbazlar, akrobatlar, dansçılar, falcılar, maymun ve yılan oynatıcıları ve hikaye anlatıcıları ile dolup taşıyor. Kısaca bir panayır yeri haline geliyor.

Biz planlamayı yaparken Marakeş için bir gün ayırmıştık. Genel hatlarıyla şehrin ruhunu yaşadığımızı düşünüyoruz ancak göremediğimiz yerler kaldı. O yüzden Marakeş'e en 2 gün ayırmak gerektiğini düşünüyoruz. Yolumuz Marakeş’e tekrar düşerse gidemediğimiz yerleri gitmek üzere listeye ekliyoruz.

 

Kısaca görülmesi gereken diğer yerleri sıralayacak olursak;

  • Saadian Mezarları

  • El Badi Sarayı

  • Bahia Sarayı 

  • Bab Agnaou

  • Le Jardin Secret

  • Ben Yusuf Üniversitesi

  • Ben Yusuf Cami

  • Marakeş Müzesi

  • Menara Bahçesi

 

2 gün şu şekilde planlanabilir;

Birinci gün;

A. Majorelle Bahçeleri

B. Koutoubia Cami

C. Bab Agnaou

D. Saadian Mezarları

E. El Badi Palace

F. Bahia Palace,

G. Jemaa El Fna 

marakeş 2.png
marakeş 1.jpg

İkinci gün;

A. Menara Bahçesi

B. Souk

C. Le Jardin Secret

D. Ben Yusuf Üniversitesi

E. Marakeş Müzesi

F. Ben Yusuf Cami

G. Jemaa El Fna 

Onun haricinde bir sabahınızı Free Walking Tour'a da ayırabilirsiniz. Free Walking Tour sistemi hemen her şehirde var olan bir sistem. Free Walking Tour'da şehrin en görülmesi gereken yerlerini yaklaşık 3 saat süren bir yürüme turu ile yerel rehber eşliğinde geziyorsunuz. Hem rehberden şehrin hikayesini, görülen yerlerin tarihini ve değişik yerel bilgileri öğreniyorsunuz hem de şehri bilen biriyle gezmiş oluyorsunuz. Tur sisteminde herhangi bir sabit ücret yok. Tamamen gönüllülük esasına dayanıyor. Tur bitiminde rehberden ve geziden ne kadar memnun kaldığınıza göre gönlünüzden kopan bir bahşiş bırakmanız gerekiyor.

 

Genelde turlardan memnun kalınıyor. Tabi turlar ingilizce oluyor. Burda biraz rehberin anlattıklarını anlama olayı devreye giriyor. Bazı anlatılanları anlayamasanız bile genel olarak konuşulanı anlayabiliyorsanız turları tavsiye ederiz.

Biz vaktimiz olan her yerde Free Walking Tour'lara katılıyoruz. Marakeş için saatlerimiz denk gelmediğinden katılamadık. Google'a free walking tour yazdığınız zaman birçok site çıkıyor ancak biz turlarımıza genellikle bu site üzerinden buluyoruz. Arama kısmına Marakeş yazdığınız zaman istediğiniz günde var olan turlar sıralanıyor. Turların içerikleri, saatleri, başlangıç yerleri hepsini site üzerinden bulmanız mümkün. Bazen değişik içerikli ilgi çekici turlar da olabiliyor ancak bazılar ücretli aman onları mutlaka kontrol edin. 

Böylece Fas'taki ilk günümüzü ve Marakeş durağımızı bitirmiş oluyoruz. Hadi bakalım heyecanla beklediğimiz Sahra Çölü macerasına başlayabiliriz.

bottom of page